Homeros'un ünlü Odysseia destanının kahramanı olan İthaka'nın genç kralıdır. Destanda her sayfada ismi geçer. Laertes'in oğlu Odysseus, zekası ve kurnazlığı ile bilinir. Destan boyunca yaşadıkları ile zeka tanrıçası athena tarafından çok sevilip korunacaktır. Oldukça zekidir ve keskin zekası onu sürükleyici maceralardan kurtulmasını sağlayacaktır. Truva savaşı onun fikri ile kazanılmıştır. Odysseus meşhur Truva savaşının kazanılmasının sağlayan Truva atı fikrini ortaya atan ve o gece atın içinde gizlice Truva surlarına giren askerlerin başındaki kişidir. İyonya denizinde yer alan İthaka adasının babasından sonra gelen kralıydı.
Kikones Halkı
Lotus Yiyenler
Kiklop Adası ve Dev Polyphemus
Rüzgarların Tanrısı Aiolos'un Adası
İnsan Yiyen Devler Laistrygonlar
Aiolos'tan kovulduktan sonra, 6 gün yelkensiz kürek çektiler. Yorgunluktan bitkin haldeyken yüksek kayalıklarla çevrili güzel bir liman buldular. Odysseus şüphelendi ve gemisini liman dışında demirledi. Ama diğer 11 gemi kaptanı limana girdi. Keşif için üç adam gönderildi. Gittikleri yerde dev bir kadınla karşılaştılar. Kadın onları kral Antiphates'e götürdü. Ama kralda devdi ve insan yiyiciydi! Dev Laistrygonlar gemileri kayalarla bombardıman ettiler. Kıyıdan attıkları taşlarla 11 gemi parçalandı. Suya düzen adamları mızraklarını saplayarak balık gibi avladılar ve hepsini yediler. Yüzlerce adam öldü. Sadece Odysseus'un gemisi, limana girmediği için kurtuldu. 720 adamdan geriye sadece 46 adam kalmıştı. Odysseus o gece güvertede durdu, ellerindeki kan lekelerine baktı. Her yerde arkadaşlarının cesedi vardı. Ama en kötüsü, daha yolun yarısında bile değildiler.
Büyücü Kirke
Laistrygonlardan kaçarken tek gemi kalmıştı. Çaresizlik içinde yakındaki bir adaya sığındılar. Adanın ortasında büyük bir saray vardı, etrafında duman çıkıyordu. Odysseus adamlarını ikiye böldü. Eurylochos 22 adamla keşfe gitti. Saraydan güzel bir kadın sesi geliyordu, şarkı söylüyordu. Eurylochos şüphelendi ve dışarıda bekledi. Ama diğer 21 adamı içeri girdi. Büyücü Kirke onlara büyülü içecek verdi ve domuza dönüştüler. Ama Tanrı Hermes geldi Odysseus'a yardım etmeye. Moly bitkisini verdi. Bu bitki onu büyüden koruyacaktı. Odysseus Kirke'nin sarayına girdi. Büyücü içeceği verdiğinde, hiçbir şey olmadı. Kirke (Circe) şaşırdı ve Odysseus kılıcını çekince Kirke boyun eğdi, adamları insana çevirdi. Hatta bir yıl misafir etti onları. Bu bir yıl boyunca Kirke, Odysseus'a geleceği gösterdi. Ona evinde talipliler karınla evlenmeye çalışıyor. Malını yiyorlar, oğlunu öldürme planları kuruyorlar. dedi. Ayrılırken Kirke onu büyük bir tehlike hakkında uyardı ve ona evine dönmek istiyorsa önce Hades'e inmeli ve orada kâhin Tiresias'la konuşmalıydı.
Ölüler Diyarı
Bunun üzerine Dünyanın sonuna, Okeanos nehrinin kıyısına gittiler. Orada bir çukur kazdılar ve kurban kanıyla ölü ruhları çağırdılar. Kâhin Tiresias Thrinakia adasında Güneş Tanrısı'nın ineklerine dokunmamaları konusunda uyarmıştı. Ölüler diyarında Odysseus Annesinin ruhu Antikleia'yla karşılaştı ona annesi onu beklerken öldüğünü, karısı Penelope'nin onu hala beklediğini ama taliplerin onu zorladıklarını anlattı. En acısı, Truva'da ölen arkadaşları Aşil ve Ajaxla görüşmesiydi. Achilles ona dedi: "Ölümü seç Odysseus. Yaşamak bu kadar acı veriyorsa, bizimle gel." Ama Odysseus reddetti. Çünkü biliyordu Penelope onu bekliyordu.
Sirenlerin Şarkısı
Tekrar denizlere açıldılar. Sirenlerin adasına yaklaşırken, Odysseus adamlarının kulaklarını mumla tıkattı ama kendi kulaklarını açık bıraktı. Direğe bağlanmasını istedi. Çünkü Kirke onu uyarmıştı. Sirenlerin şarkısını duyan erkeklerin onlara doğru giderek sonu ölümle biten bir büyüye kapılacaklarını biliyordu. Sirenlerin şarkısı başladığında, Odysseus çıldırıyordu. Şarkıda gelecekteki zaferi anlatıyorlardı. Odysseus bağları kopartmaya çalıştı, arkadaşlarına yalvardı. Ama adamları onu daha sıkı bağladı. Adayı geçene kadar beklediler. Şarkıyı duyan Odysseus biliyordu artık: Evine döndüğünde savaşacaktı.
Charybdis ve Scylla
Sirenlerin adasını tehlikesizce geçen Odysseus, kâhin Tiresias'ın tavsiyesi ile ilerlediğinde bir yol ayrımına geldi. İki canavar arasında seçim yapmak zorundaydı. ya Günde 3 kez denizleri yutan ve tüküren, ayrıca denizlerde korkunç girdaplar yaratan Charybdis yada altı başlı canavar olan Scylla. Charybdis ile karşılaşırlarsa canavar tüm gemiyi yutacaktı. Scylla ise sadece altı adamını alacaktı. Odysseus karar verdi ve Altı adamını kaybetmeyi tercih etti. Scylla'nın altı kafası geminin üzerine indi, altı en iyi savaşçısını aldı. Adamlar Odysseus'a onları kurtarması için yalvardı. Ama Odysseus çaresizdi. Altı arkadaşının çığlıkları kulaklarından çıkmıyordu ve hayatının sonuna kadarda çıkmayacaktı. Geriye sadece 40 adam kalmıştı. Ve en büyük test henüz gelecekti.
Güneş Tanrısı Helios'un Thrinakia Adası
Güneş Tanrısı Helios'un Thrinakia adasına çıktılar. Açlıktan çıldıran adamları Güneş Tanrı Helios'un kutsal ineklerini kesti. Odysseus ineklere dokunmamaları için uyardı ama aldırış etmediler. Açlık çok büyüktü. Odysseus dağda dua ederken, adamları inekleri kesti. Helios Zeus'a şikayet etti: "Bu adamları cezalandır yoksa ben de güneşi kendim ile birlikte yeraltı dünyasına götürerek ölüleri aydınlatacağım!" dedi. Bunun üzerine Zeus'un yıldırımı gemiyi parçaladı. Tüm arkadaşları öldü. Sadece gemi parçasına tutunarak Odysseus kurtuldu.720 adamdan geriye sadece o kalmıştı. Poseidon'un laneti gerçekleşmişti.
Ogygia Adası
Birkaç gün denizde sürüklenen Odysseus, Ogygia adasının kayalıklarına vurur. bu adada su perisi Kalypso ile karşılaştı. Kalypso'nun adasında 7 yıl tutuklu kaldı. Güzel ninf ona ölümsüzlük teklif etti, ona aşık olmuştu. Ama Odysseus Penelopeyi sevdiğini söyleyerek onu reddetti. Her gün sahilde oturuyor, İthaka'yı düşünüyor, ağlıyordu. Zeus'un emriyle Hermes geldi, Kalypso'ya Odysseus'u serbest bırakmasını söyledi. Kalypso gönülsüzce kabul etti. Odysseus kararlıydı. 17 yıl sonra, nihayet eve dönme şansı yakalamıştı. Denizde fırtınaya yakalandı, Phaiakia kıyılarına vurdu. Kral Alkinoos'un sarayında tüm hikayesini anlattı. Kral şaşkınlıkla dinledi ve onun acıklı hikayesi nedeniyle yardım etmek istedi. Phaiakia'nın büyülü gemisi onu İthaka'ya götürdü. Gemiciler onu kıyıya çıkardılar.
İthaka Adası
20 yıl sonra, nihayet evindeydi. Ama evde onu bekleyen manzara, tüm acılarından daha zordu. İthaka'ya döndüğünde Athena onu yaşlı bir dilenci olarak değiştirdi. Böylece kimse tanımayacaktı. Sadık domuz çobanı Eumaeus'u ziyaret etti. Eumaeus efendisinin döneceğine inanmıyordu. Ardından Oğlu Telemachos'la buluştular. 20 yıl sonra baba oğul sarıldılar. Telemachos şaşırmıştı ve plan yaptılar: Odysseus dilenci kılığında saraya girecek, durumu görecekti. Çünkü sarayda, Penelope'yi almak isteyen 108 talibi vardı. Herkes gibi Penelope de kocasının 10 yıl önce biten Truva savaşında öldüğünü düşünüyordu.
Dilenci kılığında saraya giren Odysseus, gördüğü manzaraya öfkelendi. 108 talip, malını yiyor, şarabını içiyor, hizmetçileriyle yatıyordu. Penelope'ye evlenme teklifleri yağdırıyorlardı. Antinoos isimli talipler lideri, ona dilenci olduğu için kötü davrandı ve kovdu. Odysseus öfkesini zor bastırdı. Ama planı bozmamalıydı. Yaşlı dadısı Eurykleia onu yıkarken ayağındaki yıldırım şeklindeki yaradan tanıdı. Odysseus onu susturdu. Penelope büyük bir yarışma düzenledi: "Kim Odysseus'un yayını gerip 12 baltanın deliğinden ok geçirirse, onunla evleneceğim." dedi. 108 talip sırayla denedi. Hiçbiri yayı bile geremedi. Dilenci kılığındaki Odysseus: "Ben de deneyebilir miyim?" dedi. Taliplerin lideri Antinoos güldü: "Sen mi? İhtiyar dilenci!" diyerek onunla alay ettiler. Ama Telemachos müdahale etti: "Bırakın denesin!" Odysseus yayı aldı, kolayca gerdi, 12 baltanın deliğinden ok geçirdi. Sonra ikinci okunu Antinoos'a fırlattı. Ok göğsüne saplandı.
Athena'nın yardımıyla, Odysseus ve Telemachos 108 talibi öldürdü. Savaş korkunçtu. Taliplerin lideri Antinoos ilk ölendi. Diğerleri kaçmaya çalıştı ama kaçacak yer yoktu. Sadık hizmetçiler Odysseus'a yardım etti. Hain hizmetçiler de taliplerle birlikte öldürüldü. Saray kan gölüne döndü. 20 yıllık öfke tek gecede patladı. Ama Odysseus'un işi henüz bitmemişti. En önemli sınav kalmıştı.
Penelope şüpheyle bakıyordu kocasına. 20 yıl çok uzun zamandı. "Sen gerçekten Odysseus musun? Kanıtla!" Odysseus kızdı: "20 yıl seni bekledim, şimdi de benden kanıt istiyorsun!" Penelope hizmetçilere: "Efendimin yatağını dışarı çıkarın" dedi. Odysseus öfkelendi: "Yatak çıkarılır mı? Ben o yatağı kendi ellerimle yaşayan zeytin ağacının gövdesinden oydum! Ağacın kökleri hala yerinde!" Bu sırrı sadece Odysseus bilirdi. Penelope koşup kocasının boynuna sarıldı ve gerçeği anladı af diledi.
Yorum Gönder