Amerika Bağımsızlık Bildirgesini Yapay Zeka mı Yazdı?


4 Temmuz 1776 yılında yayınlanan ve tarihi itibariyle Amerika Birleşik Devletleri'nin kuruluş senedi olan Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, bundan tam 248 yıl önce yazıldı. Ancak son günlerde ortaya atılan bir iddia oldukça ilginç ve dikkat çekici. Amerika Birleşik Devletleri kurucu babaları tarafından yazılan bu tarihi bildirge, yapay zeka yazım testlerine sokulunca şaşırtıcı bir şekilde "bu metin yapay zeka tarafından yazılmıştır" uyarısı veriyor.

Böyle bir şey gerçekten mümkün olabilir mi? Yoksa Amerika'yı kuranlar gelecekten gelerek ellerindeki yüksek teknoloji ile gizemli bir müdahalede mi bulundu? Bu soruların cevabını aramadan önce, bu belgenin ne kadar önemli olduğunu anlayalım.

Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin Tarihi Önemi

1776 yılında, 13 Amerikan kolonisi İngiltere'den bağımsızlık ilan etmek için bir araya geldi. Thomas Jefferson önderliğinde, John Adams ve Benjamin Franklin gibi önemli isimlerle birlikte Kontinental Kongre adlı grup, tarihin belki de en etkili siyasi metnini yazdılar.

Bu belge sadece bir bağımsızlık ilanı değildi. "Tüm insanlar eşit yaratılmıştır" ve "yaşam, özgürlük ve mutluluk arayışı" gibi kavramlarla modern demokrasinin temellerini attı. Dünya tarihini değiştiren bu metin, bugün Amerika Birleşik Devletleri'nin anayasal temelini oluşturuyor.

Viral Olan İddia: Yapay Zeka Testi Sonuçları

Peki ya size bu belgenin aslında yapay zeka tarafından yazıldığını söylesek? X platformunda viral olan olaya göre, on sekizinci yüzyıla ait Amerika Bağımsızlık Bildirgesi yapay zeka testine sokuluyor ve bu test 6-7 farklı sitede deneniyor. Her site, metnin yapay zeka tarafından yazıldığı sonucuna varmış.

Evet, farklı yapay zeka dedektör siteleri aynı sonuca varmış! Bu bir tesadüf olabilir mi? Yoksa çok daha büyük bir sırrın işareti mi?

Ortaya Atılan Teoriler

Zaman Yolculuğu Teorisi

İlk teorimiz en sıra dışı olan zaman yolculuğu. Belki de gelecekten gelen biri, o dönemde yapay zeka teknolojisini kullanarak bu belgeyi yazdı ve Amerika'nın kurucu babalarına bu metni verdi. Aynı şekilde bu kişi ya da gelecekten gelen kişiler, Amerika Birleşik Devletleri'nin kurulmasına yardımcı olup kurucularına yön gösterdiler. Ya da bizzat Amerika'nın kurucuları aslında gelecekten gelmişlerdi?

Gizli Teknoloji Teorisi

İkinci teorimiz daha da sıra dışı. Ya on sekizinci yüzyılda bizim bilmediğimiz gelişmiş bir teknoloji varsa? Belki de Benjamin Franklin'in elektrik deneyleri aslında çok daha ileriydi. Ya da Amerikan kurucu babalar, tarihten sakladıkları bir teknolojiye sahipti. Yoksa uzaylılar mı yardım etti?

Bu teknoloji, mükemmel metinler yazabilen bir sistem olabilir mi? Acaba Amerika'nın kuruluşunda gizli güçler mi rol oynadı? Masonlar, İlluminati ya da belki de çok daha gelişmiş bir medeniyet? Gerçeklere bakacak olursak, Amerika'nın kurucu babaları olarak geçen konseyin neredeyse tamamı masondur. Gerçekten sırlar mı söz konusu?

Bilimsel Gerçekler: Zaman Yolculuğu Mümkün mü?

En popüler iddia olan zaman yolculuğu kavramına göz atarsak, buna göre birileri ya da biri, 18. yüzyıla zaman yolculuğu ile gelecekten gelmiş ve Amerika Birleşik Devletleri'nin kurulmasına yardım etmiş. Bilimsel olarak bu iddia asılsızdır.

Çünkü zaman yolculuğu günümüzde en fazla merak edilen konulardan olsa da, zaten çoğu ülkede ünlü bilim adamları bu konuda akademik çalışmalar yapmaktadır ve şu an için zamanda geriye gitmek mümkün değildir. Hatta geçmişe görsel olarak ışık hızına yakın bir hızla gidilebileceği, ancak sadece izleme yapılıp gerçekleşen olaylara müdahale olmayacağı teorik olarak açıklanmaktadır.

Yani buna göre uygun şartlar oluştuğunda dinozorlar bile izlenebilir, ama sadece izlenebilir. Gidip yerden bir çiçek elinize alamazsınız.

Bilimsel olarak zaman yolculuğu düşünüldüğü şekilde, yani geçmişe gidip müdahale ve bu zamanda yaşam gerçekleşmesi teoride mümkündür. Ancak şarta bağlıdır. Bunun yapılabilmesi için bu zaman makinesinin icat edilmesi ve zaman geçtikten sonra sadece bu makinenin başlangıç zamanı, yani icat edildiği ve çalışmaya başladığı tarihe dönüş mümkün olabilir.

Yani milat olarak zaman yolculuğu için makinenin icat tarihi şarttır. Böyle bir makine daha icat edilmemişken bundan yaklaşık 300 yıl öncesine zaman yolculuğu yapabilmek haliyle mümkün görünmüyor.

Gerçek Açıklama: Yapay Zeka Nasıl Çalışır?

Aslında olay şöyle görünmekte: yapay zekanın referans aldığı kaynaklar internet. İnterneti tarayarak metinleri oluşturuyor. Haliyle tarama yaptığı ve belleğine kaydettiği en popüler metinlerden biri de hiç şüphesiz Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi.

Bu durumda aslında Bağımsızlık Bildirgesi yapay zeka tarafından yazılmış olmuyor. Tersine yapay zeka bu bildirgeyi kopyalayıp yeni metinler yazıyor. Yani yapay zeka kaynak metinleri arasında kutsal metinlerden tutun, Shakespeare'in soneleri, Darwin'in "Türlerin Kökeni"ne kadar, Bağımsızlık Bildirgesi de yer alıyor.

Yapay Zeka Dedektörlerinin Sınırları

Peki 6-7 sitenin aynı sonuca varması gerçekten şaşırtıcı mı? Aslında hayır! Çoğu yapay zeka dedektör aracı benzer algoritmalar kullanır ve aynı faktörlere bakar.

Peki Bağımsızlık Bildirgesi neden yapay zeka tarafından yazılmış gibi görünüyor? Çünkü Thomas Jefferson gerçekten mükemmel bir yazardı. Zengin bir yazım dili mevcuttu. Belge, sayısız kez revize edilmiş, düzenlenmiş ve son haline getirilmiştir.

Bu yapay zeka dedektör sitelerinin amacı, herhangi bir metnin yapay zeka ile oluşturulup oluşturulmadığını incelemek. Bu siteler daha çok akademik çalışmaların, web siteleri için yazılan makalelerin kontrolünde ve çok daha farklı alanlarda "acaba bu metinler emek harcanmadan yapay zeka ile mi oluşturuldu" bunu kontrol edebilmek için tasarlanmış. Çoğu sitenin de güvenilir olup olmadığı meçhuldür.

Sonuç: Viral İddialara Dikkatli Yaklaşım

Bu olay bize her viral iddiaya inanmamamız gerektiğini söyleyen önemli bir örnek. Teknoloji harika ama mükemmel değil. Yapay zeka dedektörleri yararlı araçlar olabilir, ama kesinlikle yanılmaz değiller.

Tüm bunlardan yola çıkarsak bu durum, yapay zeka uygulamalarının kaynak olarak ünlü metinleri alması ve bunlardan kopya oluşturması sebebiyle bu meşhur metinlerin yapay zeka tarafından yazılmış gibi algılanması. Yani ortada gizemli bir müdahale ya da zaman yolculuğu gibi uçuk teoriler görünmüyor.

Zaten tarih, zaman yolculuğu teorilerine ihtiyaç duymayacak kadar büyüleyici ve gizemli. Gerçek hikayeler bazen en fantastik teorilerden çok daha etkileyici olabiliyor.

Yorum Yap

Daha yeni Daha eski