
Sultan I. Murat üçüncü Osmanlı padişahıdır. Osmanlı kaynaklarında tam ismi Murad-ı Hüdavendigar şeklinde geçer. Hüdavendigar, bey ya da hükümdar anlamına gelir. Babası Orhan Gazi, annesi Nilüfer Hatundur. 1326 yılında Bursa'da doğan Sultan Murat, 1362 yılında babasının ölümü üzerine tahta çıkar. Aslında taht varisi değildi. Abisi Süleyman, babasının seferden sefere koşan ve özellikle balkanlarda büyük başarılar kazanan gözde şehzadesiydi. Fakat Süleyman bey 1360'da bir av kazasında ölünce taht Murat'a kalmıştı. Abisinin ölümünün ardından Orhan gazininde hastalığı sebebiyle fiili olarak 1360'tan itibaren ülkeyi yönetmeye başladı. Hedefi yine Balkanlardı. Balkanlarda fetihlere başladı. 1361 de daha sonradan başkent olacak önemli şehir Edirne fethedildi. 1363'te bir diğer önemli şehir Filibe ele geçirildi. Artık önemli bir tahıl ve ticaret merkezi olan Meriç havzası Türklerin kontrolündeydi.
Anadolu'da ise komşu beyliklerde hareketlenme vardı. Sultan Murat önce 1362'de Karasi beyliğini topraklarına kattı. Ankara'da ahiler kaleden Osmanlı askerlerini kovmuş, Karaman beyliği yine Osmanlıya sefer hazırlığındaydı. Bizans'ta boş durmuyordu. Murat'ın diğer kardeşleri Halil ve İbrahim'i ayaklandırdılar. Sultan Murat önce Ankara'ya yürüdü ve burada düzeni sağladı. Ardından Bursa'ya dönüp orduyu hazırladıktan sonra Karaman sefere çıktı ve yapılan çarpışmalar sonucunda Karamanoğulları yenilerek kaçtılar. Bilecik bölgesinde ise kendisine karşı ayaklanma hazırlığında olan kardeşlerini yakalatıp boğdurdu. Tam burada tarihi bir kırılma yaşanacaktı. O döneme kadar devlet yönetiminde sancaklar kardeşlere bölünürdü. Ancak Murat kardeşlerini bertaraf ettiği ve kendi çocukları küçük olduğu için sancaklara göndereceği yöneticileri hanedan dışından atadı. Böylelikle kazaskerlik ortaya çıkacaktı. Tarihimizde ilk kazasker Bursa kadısı Çandarlı Kara Halil olacaktı.
Sultan Murat artık Avrupalıların kabuslarına giriyordu. Çünkü Edirne, Güney Bulgaristan ve Trakya fethedilmişti. Bu fetihlerin ardından Hristiyan Dünyası ayaklandı. Papa V. Urbanus, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan edecekti. Yaklaşık 40 bin kişilik bir Haçlı ordusu kurularak Macar kralı Lajos komutasında Edirne'ye hareketlendi. Sultan Murat Edirne'ye büyük bir ordu gelirken Bursa'da reform çalışmaları ve Bizans tarafından bölgeye getirilen Katalan paralı askerleri ile uğraşmaktaydı. Haçlı ordusu Edirne'ye 2 günlük mesafedeydi ve zaferden, Edirne'yi geri alacaklarından oldukça emindiler. Büyük Haçlı ordusu Meriç kıyısında kamp kurduğu bir gece az sayıdaki Osmanlı akıncılarının ani baskınıyla tarumar edildi. Bu müthiş baskın tarihe Sırp sındığı savaşı olarak geçecekti. 1366'dan Sonra sultan Murat Rumeli'ye geçerek bu bölgede Türk varlığını pekiştirdi. Trakya'da Bizans'ın elinde bulunan Kırklareli'ye kadar olan topraklara ek olarak Bulgarların elindeki Kırcaali ve Burgaz bölgesindeki şehirleride eline geçirdi. Bulgar Kralı İvan Şişman, topraklarının büyük bölümünü yitirdikten sonra 1368’de kız kardeşi Prenses Mara’yı Sultan I. Murad’a vererek Osmanlı üstünlüğünü resmen tanıdı. Bu gelişmeyle Bulgaristan, Osmanlı hâkimiyetini kabul eden bir vasal krallığa dönüştü.
Sırplar ise büyük hezimetleri Sırpsındığı'nın intikamını almak için hazırlıksız olduklarını düşündüğü Osmanlıya karşı savaşa kalktı ancak boylarının ölçüsünü 1371'de Çirmen Savaşı'nda aldılar. Balkanlardaki bu başarıların ardından bu bölgenin kadim devletleri Bulgarlar, Sırplar ve Bizans, anlaşma isteyerek Osmanlı’yı yasal ülke olarak sayan ve yüksek egemenliğini kabul eden anlaşmalar yaptılar. Böylece Osmanlıların Rumeli’ye geçişinden sadece yirmi yıl sonra, Balkanların üç büyük gücü Bizans, Bulgaristan ve Sırbistan, Osmanlı üstünlüğünü tanımak zorunda kaldı. Sultan I. Murad, 1373 yılında Çandaroğlu beyliğine seferde iken yerine varisi olarak 14 yaşındaki Savcı Bey'i bırakır. Bizans’ın yardımıyla Şehzade Savcı, babası seferdeyken Rumeli'de imparatorluğunu ilan edip adına hutbe okutur. Haberi alan Sultan Murad buna çok sinirlenir ve ordusunu anında Rumeli’ye geçirerek Savcı ve Bizans askerlerinden oluşan karma orduyu Apikridium mevkiinde yener. Savcı Bey Dimetoka’ya kaçsa da yakalanır ve Sultan Murad, oğlunun gözlerine mil çektirir. Fakat siniri geçmez ve daha sonra Bursa’da onu boğdurtur. 1386 yılında damadı Karamanoğlu Alâeddin Bey, Beyşehir’e saldırınca Sultan Murad Konya’ya büyük bir sefere çıkar. Bölgeyi ele geçirir, ancak kızının ricası üzerine onu kıramaz ve damadını affeder. Sultan Murad döneminde Anadolu beyliklerinden Germiyan oğulları kız çeyizi olarak, Hamiteli beyliği ise para karşılığında Osmanlı topraklarına katılır.
Kuzey Yunanistan'daki önemli şehirlerden Serez, onun zamanında fethedilmiştir. 1385 yılında Sofya ve Niš alınmış, ardından Sırplar haraç yani belli bir vergi karşılığında Osmanlı'ya bağımlı devlet haline gelmişlerdir. 1387'de Selanik'i fetheden sultan Murad, ardından Kuzey Bulgaristan'a yöneldi. Bu sırada 1388'de Sırplar, Hırvatlar ve Arnavutlar Osmanlı'ya karşı bir Hristiyan birliği kurdular. Bu ordunun Ploşnik'te Osmanlı akıncılarının imha edilmesi, Balkan devletlerinin Osmanlı'dan kurtulma ümitlerinin yeniden canlanmasına sebep olmuştur. Ardından Sultan Murat yaklaşık 30 bin kişilik ordusu ile önce Bulgaristan'a ardından Kosova'ya ilerledi. Bugün bile hala Sırpların ulusal travması olan 1. Kosova savaşında 8 saatlik muharebenin sonucunda Osmanlı ordusu galip geldi. Ancak Sultan I. Murad 28 Haziran 1389 günü yapılan savaş bitiminde Miloş Obilović isimli hain bir Sırp beyi tarafından savaş alanında hançerle suikast düzenlenerek 62 yaşında şehit edilmiştir. Çoğu kaynağa göre hain Miloş Obilović, savaş alanında Sultan Murad’ın önüne gelerek Müslüman olmak ve Sultanın elini öpmek istediğini söyler. Sultan Murad bunu kabul edince bir anda yanına gelerek sakladığı hançeriyle Sultanı şehit eder. Kendisi de Sultanın yakın muhafızları tarafından anında infaz edilir. Bursa'dan sefere çıkmadan önce yaptırdığı cami, bu sebeple halk tarafından Şehadet Camii olarak anılmaktadır. Savaş alanında şehit olan ilk ve tek padişahtır. İki türbesi bulunan I. Murad'ın ilk türbesi Kosova'da bulunmakta olup buraya iç organları gömülmüştür. Diğeri ise Bursa'nın Çekirge semtinde yaptırdığı caminin yanındaki türbedir.
Sultan Murad devrinin önemli olaylarından biri Yeniçeri Ocağı'nın kurulması ve devşirme sisteminin uygulamaya sokulması olmuştur. Osmanlı Beyliği'nin devlet olma özelliğine de birinci Murad zamanında kavuşmuştur denilebilir. Sultan unvanını kullanan ilk padişahtır. Döneminde fethedilen Balkan topraklarına Anadolu’dan yeni Türkmen gruplarının yerleştirilmesiyle bölgenin Türkleşmesi ve Osmanlı düzenine uyum sağlaması hedeflendi. Batılı kaynaklarda ismi Amourad olarak geçen Sultan birinci Murad, 95 bin kilometrekare olarak devraldığı Osmanlı topraklarını kat be kat artırarak 500 bin kilometrekareye yükseltmiş olup tarihimizin en önemli padişahlarından biridir.
Yorum Gönder